Atsız'ın Yasaklanan 900'üncü Yıl Dönümü Adlı Yazısı Hakkında Alınan Karar
3 Mayıs yaklaşırken, arşiv belgelerinin desteğiyle Türkçülük/Turancılık hakkında düşünceleri açık şekilde görebiliyoruz.
Sıradaki belgemiz ise Atsız'ın belki de Türk Tarihi'ne yaptığı en büyük iyilik olan Türk Tarihi'ni "Tasniflendirme"sidir. Bu tasniflendirme sayesinde bugüne kadar kurduğumuz devletlerin aslında tek bir kaynaktan çıktığını ve hanedan zihniyeti ile devletlerin kurulup yıkıldığı tezini bir kenara atıyoruz. Çünkü bir hanedanın yok olmasıyla ne Türk Tarihi'ne, ne de Türk kimliğine bir zeval gelmiştir. Aksine Türklük varlığını 21. yüzyıla kadar devam ettirebilmiştir. Yıkılanlar hanedanlardır; Türklük değil. Atsız Hoca bu konuya binaen şöyle demiştir: "
"1040'ta kazanılan Dandanakan Meydan Savaşı ile Horosan'da müstakil bir devlet kuruldu. İşte Horosan'da kurulan bu devlet, İslam müverrihlerinin hükümdar sülalesine Selçuk Devleti dediği bu yeni teşekkül bizim devletimiz, yani Türkiye'dir.
Yani, Atsız Hoca Türkiye'nin kuruluş yılı olarak 1923,1920,1302 veya 1299 gibi yılları almayıp Anadoly'da Türkleri yeşerten Selçuklu'nun bağımsız bir devlet olduğu 1040 yılını baz almaktadır. Atsız'a göre Türk Tarihi iki bölümdür: Doğu ve Batı Türkleri. Doğu Tükler; Asya Hun, Göktürkler, Uygurlar... Batı Türkleri; Selçuklular, Osmanlılar ve Tükiye Cumhuriyeti'dir... Ve bunların hepsi Türl devleti olmakla beraber aynı kaynaktan beslenmişlerdir. Yani, Türklükten. Bu sebeple, hanedancı/sülaleci bakış açısı Türkleri devlet kurup devlet yıkan bir topluluk olarak göstermektedir. Makul olan Atsız'ın tezidir.
Gelelim konumuza. Atsız'ın "900'üncü Yıl Dönümü" adlı yazısı yukarıda bahsettiğimiz konuyu ihtiva etmektedir. Lakin, Atsız'ın bu tezi 1941'de Matbuat Umum Müdürlüğü'nü rahatsız etmiş olacak ki durum derhal İsmet İnönü'ye aksettirilmiştir.
"1040'ta kazanılan Dandanakan Meydan Savaşı ile Horosan'da müstakil bir devlet kuruldu. İşte Horosan'da kurulan bu devlet, İslam müverrihlerinin hükümdar sülalesine Selçuk Devleti dediği bu yeni teşekkül bizim devletimiz, yani Türkiye'dir.
Yani, Atsız Hoca Türkiye'nin kuruluş yılı olarak 1923,1920,1302 veya 1299 gibi yılları almayıp Anadoly'da Türkleri yeşerten Selçuklu'nun bağımsız bir devlet olduğu 1040 yılını baz almaktadır. Atsız'a göre Türk Tarihi iki bölümdür: Doğu ve Batı Türkleri. Doğu Tükler; Asya Hun, Göktürkler, Uygurlar... Batı Türkleri; Selçuklular, Osmanlılar ve Tükiye Cumhuriyeti'dir... Ve bunların hepsi Türl devleti olmakla beraber aynı kaynaktan beslenmişlerdir. Yani, Türklükten. Bu sebeple, hanedancı/sülaleci bakış açısı Türkleri devlet kurup devlet yıkan bir topluluk olarak göstermektedir. Makul olan Atsız'ın tezidir.
Gelelim konumuza. Atsız'ın "900'üncü Yıl Dönümü" adlı yazısı yukarıda bahsettiğimiz konuyu ihtiva etmektedir. Lakin, Atsız'ın bu tezi 1941'de Matbuat Umum Müdürlüğü'nü rahatsız etmiş olacak ki durum derhal İsmet İnönü'ye aksettirilmiştir.
Post a Comment: