Rıza Nur Hayatım ve Hatıratım'dan Derleme Notlar - 3 - (Son)
Mustafa Kemal Paşa'nın Ahlaki yönü hakkında Hatıratı'nda saçma ifadeler kullanmış olan Rıza Nur'un kendi ahlakına bir göz atalım
Rıza Nur'un iffetini koruduğuna yönelik kendi anlatımı;
"Bir
defa da bir sünnette sünnet evinde gece kalmış, birtakım hanımlar gece sarhoş
olup yattığım odaya hücum etmişlerdi. Ben ne kadar namuslu veya saf insanmışım
ki kapıyı kilitledim, sabaha kadar mukavemet ettim. Adeta kapıyı kırmaya
çalıştılardı. Bunu da bilmemezliğe gelmiştim. Ne de en samimi arkadaşıma
söylememiştim. Bugün bu kağıda tevdi ediyorum. " (s.180)
Rıza Nur iffetini korurken başını derde sokuyor;
"...
Bir defa da bir arkadaşın karısı
musallat oldu. Red ve hatta tahkir ettim. Ne yaptı bilir misiniz? Kocasına
benim ona tecavüz ettiğimi söyledi. Gel de şimdi pirincin taşını ayıkla."
(s.180)
Rıza Nur dönemin namus anlayışını anlatıyor;
"...Mesela
bir tulumbacı ölse dahi arkadaşının karısına göz atmazdı. Bu kadar değil zevce
olmayıp da kapatması bir orospu dahi olsa yine el sürmezdi." (s.180)
Rıza Nur eskiden kendisini seven bir kadının evliliği hakkında bilgi alıyor;
"...
Kız evlendi. Haber alıyorum ki; kocasını sevmiyordu. Az zamanda odasını
ayırtmıştır." (s.188)
Rıza Nur'un ahlaki olarak özeti;
"Bu
yiyip içme şehveti arttırdı. Kadın bulmanın da imkanı yok. Beni fena bir hırs
tuttu; deli olacağım. Bir hizmetçi kadın bulmalarını ötekine berikine rica
ettim. Birisi bir köyde iki Sırp fahişe olduğunu söyledi. Getirttim. Uzaktan
gözüktüler. Sevinerek koştum. On adım yaklaşınca öyle bir koku duydum ki;
iğrenip geri döndüm. Kadınlarını yerlerine yollattım. Sırp köylüsü pek pistir.
Meğerse vaftiz suyu gitmesin diye ölünceye kadar yıkanmazlarmış." (s.195)
Post a Comment: